Pandemi Düşünceleri pt-3

Canberk Ozcelik
2 min readMay 10, 2020

--

Düşünme özelliğimin askıda olduğu bir dönemden sonra rahat bir nefes alma amacıyla bazı şeyler paylaşmaya devam etmek istiyorum.

Deformasyon mühendisliği

dijital dönüşümün organizasyonlar için daha kazanç sağlayan bir süreç olduğu için mi, yoksa sadece trend olduğu için mi seçildiğine emin olamadığımız bir zamandayız.

Eski iş yapış alışkanlıklarından dolayı bu değişimin içine giremeyen ya da ilerleme kaydetmeyen bazı örneklerle karşılaşıyoruz ve bunun olağanlığının farkındayız.

Ne yazık ki dijital dönüşemeyen organizasyonların yetersiz patronlarına hala sözler veriliyor, hakkı olmayan yöneticiler baskı yapıyor ve ortaya ‘minimum viable product’ standartlarına bile ulaşamamış ürünler çıkıyor.

Yabancı bir terim, ama zaten ülkemizde yazılım sektöründe yabancı dil bilen çalışan sayısının yeterince fazla olduğunu biliyoruz ve bu terimleri anlıyoruz.

Peki ‘technical debt’ ne olacak? Beşinci günün şafağında “Bu uygulama neden yavaş çalışıyor?” diye geldiklerinde nasıl bir açıklama yapacağız?

“İşleri önceliklendirelim.” cümlesi bir ürünün gelişmesinin önündeki en büyük engel. Bu söz sebebiyle sürekli büyüyen backlog’larda teknik yeterliliklerle business ihtiyaçları arasında sağlanması gereken dengeyi dikkate alamıyoruz.

Bu çıkışımı başka bir şekilde başka bir zaman açıklamaya çalışacağım, ama “neden böyle diyorsun?” diyenlerle özel olarak tartışmak da isterim.

Organizasyonların “önce şu üründen başlayalım.” diyerek tümevarımla yönettiği bu dönüşümün içinde çalışan bir birey olarak ne yapmamız gerektiğini hepimiz biliyoruz.

Alışkanlık olmuş, sıradan görülen ve hatta bir bağımlılık haline gelmiş çalışma düzenimizden vazgeçeceğiz, çünkü şirketimizin bu değişimin kıvılcımını yakıp, sonrasında söndüğünü görecek kadar uzun kiralayamadığı danışman öyle söylüyor.

Ama zaten bize her şeyi öğrettiler, kendi ayaklarımız üzerinde duruyoruz ve yeni çalışma şeklimizde hep daha iyiye gidiyoruz.

Yeni kültüründeki farklılığı daha başlangıcından kabul etmeden dijital bir dönüşümün içinde yer almak imkansıza yakındır.

Eski kalıplarımız deforme olmadığı sürece ilerleyemeyiz.

Kendimi tam da açıklayamadığımı ve biraz pasif agresif çıkıştığımı düşünmeye başladığım için bu bölümü böyle bitirmek istiyorum.

Peki ben kimim?

--

--